8 Nisan 2016 tarihinde Yılmaz Özdil, Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde “Sapıkları Ne Yapacağız” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi internet sitesinden “babanın öz kızına şehvet duyması haram değildir” şeklinde bir fetva yayınladığı, Trakya Üniversitesi İlahiyat Profesörü hakkında, evindeki bilgisayarına çocuk pornosu indirdiği gerekçesiyle soruşturma açıldığı, Ensar Vakfı hadisesinde çocuk istismarının üzerini örtmek için yayın yasağı getirildiğini iddia etmiştir.
Ancak ilk olarak; Diyanet İşleri Başkanlığı, söz konusu fetvasında “kızını öperken şehvet duymanın nikaha etkisi” sorusu karşısında, ensest ilişkiyi meşrulaştıracak herhangi bir fetva vermediği gibi Hanefiliğe göre bu durumdaki bir babanın karısıyla olan nikâhının düşeceğini belirtmiştir. Dolayısıyla babanın kızına şehvet duymasının “caiz” olduğuna dair bir fetvası söz konusu değildir. (Ayrıntılı bilgi edinmek için sitemizde yayınlanmış olan habere bakabilirsiniz: http://gununyalanlari.com/yalan/289-birgun-gazetesinin-diyanetten-fetva-babanin-oz-kizina-sehvet-duymasi-haram-degil-yalani).
İkinci olarak, Trakya Üniversitesi İlahiyat profesörünün evinde çocuk pornosu indirdiği gerekçesiyle hakkında soruşturma açıldığı, ancak Savcılığın yaptığı soruşturma sonucunda bilgisayar, telefon vb. şahsî elektronik eşyalarında “Çocuğun Cinsel İstismarı” ya da diğer kapsama giren hiçbir suç izine rastlanılmadığı ortaya çıkmıştır. Ancak Özdil, yazısında soruşturmanın sonucuna yer vermeyerek ilahiyatçı Profesörü “suçlu” gibi yansıtmıştır. (Ayrıntılı bilgi edinmek için sitemizde yayınlanmış olan habere bakabilirsiniz: http://gununyalanlari.com/yalan/356-sozcu-gazetesinin-cocuk-pornosu-indiren-kisi-ilahiyat-profesoru-cikti-yalani).
Son olarak, çocuk istismarı davasına ilişkin Savcılığın gizlilik ve yayın yasağı kararı almasının nedeni istismarın üzerini örtmek değil; mağdur çocukların ve ailelerinin haklarını korumak ve bir kez daha mağdur olmalarını engelleme amacına matuftur. Ensar Vakfı Başkanı da, kendisiyle yapılan röportajda örtbas iddiasıyla ilgili sorulan soru üzerine, "Örtbas iddiası nereden çıkıyor? Savcılığın gizlilik ve yayın yasağı kararı vermesinden. Bu gizlilik kararı, küçük yaşta 10 çocuğun isimlerinin çeşitli mecralarda fütursuzca kullanılmasının önüne geçmek için alınmıştır. Çocukların ruhsal gelişimleri, devam eden okul ve sosyal hayatları göz önünde bulundurulmuştur. Herkes müsterih olsun: Ortada bu kadar vahim ve ciddi bir suç ve iddialar varken hiç kimse bu dosyanın üstünü örtemez, örtbas edemez. Buna en başta biz en şiddetli şekilde karşı çıkarız.” şeklinde yanıt vermiştir.
Dolayısıyla Özdil’in yazısındaki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.