Birgün Gazetesi’nde, 10 Şubat 2016 tarihinde “Varlık Vergisi Hortlatılıyor” başlıklı bir haber yayınlandı. İlgili haberde, Vergi Usul Yasa Tasarısı’nın paralel işadamları, yandaş olmayan sermayedarlar ve Kürt işadamlarını hedeflediği ve hükümetin Varlık vergisi uygulamalarını yeniden uygulamaya koymaya hazırlandığı iddia edildi. İlgili haberde, bu çarpıcı iddiaları doğrulamak için kanun tasarısının “Yorum ve İspat” başlıklı 5.maddesini delil olarak öne sürülüyor. Bu madde ile idareye geniş bir yorum yetkisi verildiği, örneğin vergiye tabi olmayan işlemlerin denetim elemanlarının yorumuyla vergilendirilebileceği, Vergi Kanunlarında sağlanan teşvik, istisna ve muafiyetlerin uygulanmasının vergi müfettişinin iradesine bırakıldığı ifade ediliyor.
Haberde ilgili Kanun Tasarısı, tarihimizde kötü şöhreti olan Varlık Vergisi ile ilişkilendirilmiştir. Tasarının idareye verdiği yorum yetkisinin artniyetli ve siyasi amaçlı olduğu iddia edilmiştir. Halbuki ilgili tasarının 5.maddesinin 2. ve 3.fıkralarında, Vergi kanunları hükümlerinin dolanılması, olması gereken vergi yükümlülüğünün dışında kalınması veya vergi yükümlülüğünün lehe etki doğuracak şekilde planlanması yöntemlerinin geçersizliği ilan edilerek vergiyi doğuran olayın ve olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu ifade edilmiştir. Bu bilgiler ışığında aynı maddenin 1.fıkrasına baktığımızda, tasarıdaki haliyle idareye tanınan yorum yetkisinde amacın kanunun lafzı kadar ruhunun da korunmasına matuf olduğu ve vergi kaçırma uygulamalarının önüne geçmeyi hedeflediği görülmektedir. Ayrıca, ilgili fıkrada idareye bütünüyle keyfi bir yorum alanı bırakılmamakta; aksine kanunun lafzı, maksadı, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanabileceği belirtilmektedir.
Ancak haberde, tasarıda idareye tanınan yorum yetkisi manipüle edilerek ve abartılarak, hiç ilgisi olmamasına rağmen, Varlık Vergisi uygulamalarına benzetilmiştir. Bu kasıtlı ve manipülatif benzetme açıkça yalandır.