Bugün Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmasına dair karar tasarısını neden Alman Federal Meclisi'ne taşıdıklarına ilişkin DW Türkçe'nin sorularını yanıtladı. Özdemir, kendisini savunurken, “Açılan kiliseler bugün tekrar kapatılıyor. Heybeli Ada’daki Ruhban Okulu bütün uluslararası sözleşmelere aykırı olarak halen daha kapalı. Yani bugün Türkiye’de yaşayan Hristiyanlara ‘defolun gidin’ deniyor.” diyerek Hıristiyanların Türkiye'deki durumlarının kötüye gittiği iddiasında bulundu. Parlamento konuşmasında ise Cem Özdemir, "Bugün Suriye'ye bakan Hıristiyanların zulüm altında olduğunu görür. Irak'ta, Suriye'de ve tabii Türkiye'de." ifadelerini kullandı. Buna göre Türkiye'de Hristiyanlar zulüm altında idi.
Ancak Cem Özdemir’in iddiasının aksine, Türkiye’de azınlık haklarında özellikle Ak Parti’nin 2002’de iktidara gelmesiyle birlikte önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak gayrimüslimler için oldukça önemli olan gayrimüslim cemaatlere ait vakıf malları iade edilmiştir. Çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname’yle azınlık vakıflarının 1936’dan sonra edindikleri gayrimenkuller için hak sahibi olmalarının önü açılmıştır. Bu süreç hala devam etmekte olup, şimdiye kadar 2 milyar doların üzerinde el konulmuş bulunan vakıf malı iade edilmiştir. En son 27 Ekim 2015'te Kamp Armen, Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı'na iade edilmiştir.
Bununla birlikte, 40 yıl aradan sonra Gökçeada Rum ortaokulu ve lisesi de eğitime açılmıştır. Diğer taraftan birçok kilise onarım ve restorasyondan geçirilmiştir. Ortadoğu’nun en büyük Ermeni kilisesi olan Diyarbakır Surp Giragos Ermeni Kilisesi, 2 buçuk yıl süren restorasyon çalışmasının ardından yapılan törenle 32 yıl sonra ibadete açılmıştır. Benzer şekilde, Akdamar Kilisesi iki yıllık restorasyon çalışması ile 4 milyon dolar harcanarak 2007 yılında müze olarak tekrar açılmıştır. Kilisede yapılan ilk ayinde,Başpiskopos Aram Ateşyan, yüz yıllık rüyanın gerçekleşmesini sağlayan devlet yetkililerine teşekkür etmiştir.
Ayrıca mahkemeler de azınlıkların hakları konusunda daha olumlu bir tutum sergilemişlerdir. Aralık 2012’de bir mitingde Ermeni karşıtı pankart taşıyan 6 kişiye, halkı nefret ve düşmanlığa tahrik ettikleri gerekçesiyle 3.000 lira para cezası verilmiştir.
Türkiye'de gayrimüslim vatandaşlar, özgürlük ortamının etkisiyle kamusal alanda da son yıllarda gittikçe artan bir görünürlüğe sahip olmuşlardır. Bu bağlamda, 13 Aralık 2015'te Yahudiler ilk kez kamusal alanda Hanuka Bayramı'nı kutlamışlardır. Son yıllarda devlet yetkililerinin de gayrimüslimlerin acılarına ve bayramlarına kayıtsız kalmadıkları görülmektedir. Başbakan Erdoğan, 1915 olaylarının yıl dönümüne bir gün kala 23 Nisan 2014'te o dönem hayatını kaybedenlerin torunlarına başsağlığı dilemiştir. Ermenice dahil dokuz dilde yayınlanan taziye mesajı, Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. 24 Aralık 2015'te de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hristiyan vatandaşların Noel Yortusu nedeniyle kutlama mesajı yayınlanmıştır. Bu özgürlükçü ortamın da etkisiyle, gayrimüslimler siyasi arenada daha etkin olmaya başlamışlardır. Bu bağlamda, 7 Haziran 2015 seçimlerinde 54 yıl aradan sonra 3 Ermeni, 1 Süryani ve 1 Ezidi olmak üzere 5 gayrimüslim vatandaşı milletvekili seçilerek Meclis’e girmeyi başarmışlardır.
Türkiye'de Ak Parti hükümetleri döneminde gayrimüslim vatandaşların sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal durumlarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için yapılan çalışmalar hakkında daha detaylı bilgilere Demokrasi Günlüğü sitesinden ulaşabilirsiniz.
Tüm bunlardan çıkan sonuç, Türkiye’de azınlık gruplarının itibarî, ekonomik ve kamusal haklarının daha iyiye gittiği gerçeğidir.
Doğru Haber Görseli
Yalan Haber Linkleri
- http://www.dw.com/tr/ben-tercihimi-yapt%C4%B1m/a-19303304
- http://www.tagesspiegel.de/politik/bundestag-fuer-armenier-resolution-cem-oezdemir-heute-nicht-zu-komplizen-der-leugner-werden/13677452.html