1 Nisan 2016’da Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’den Suriye’ye mültecilerin gönderilmesine dair bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Türkiye yetkililerinin Ocak ayının ortasından bu yana neredeyse her gün, yaklaşık 100 erkek, kadın ve çocuktan oluşan grupları toplayıp Suriye’ye geri gönderdiği iddia edildi. Aynı zamanda, açıklamada Türkiye’nin Suriyeli mülteciler için güvenli bir yer olmadığı ve gün geçtikçe daha da güvensiz hale geldiği belirtildi. Ayrıca açıklamada, kamp sakinleri ve insani yardım gruplarına göre, sınıra yakın kamplarda koşulların çok kötü olduğu ve temiz su dahi bulunamadığı iddia edildi.
Ancak, bu iddiaların aksine Türkiye 2011 yılından beri Suriyeli mültecilere yönelik 'açık kapı' politikası yürütmektedir. Türkiye, kabul ettiği bütün mültecileri kayıt altına almakta ve onlara 'geçici koruma statüsü' vermektedir. Geçici Koruma Yönetmeliği’nin kapsamına giren hiçbir mülteci, yönetmelik uyarınca, geri gönderilemez. Ayrıca yönetmelik kapsamında, mülteciler eğitim ve sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabilirler.
Ayrıca Türkiye’de 272 bin mülteci, Suriye sınırına yakın olan 10 şehirde 26 kampta ikamet etmektedir. Kampların hepsinde okul, hastane, güvenlik görevlileri, içme suyu şebekesi, kanalizasyon sistemi, çamaşırhane, TV, internet, market, spor ve ibadet alanları ile ana okulu bulunmaktadır. Kamplar, AB konseyi başkanı Donald Tusk tarafından ziyaret edilmiş ve kampların durumunu takdirle karşılayan Tusk, Türkiye’ye teşekkür etmiştir. Son olarak Türkiye Dış İşleri Bakanlığı, Uluslararası Af Örgütü’nün iddialarını yalanlayarak Türkiye'nin ülkelerindeki savaş ortamından kaçan Suriyelilere beş yılı aşkın bir süredir “açık kapı politikası” uyguladığı ve uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde, sınırda “geri göndermeme” ilkesine titizlikle uymakta olduğu ve bu yaklaşımında herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığını ifade etmiştir. Ayrıca Türkiye’nin, dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda olduğu hatırlatılarak bu durumun Türkiye'nin geri göndermeme ilkesine titizlikle riayet ettiğinin açık bir göstergesi olduğu belirtilmiştir.