"Cumhuriyet: 'Bilal Erdoğan'ın 5 Değil 15 Restoranı Var' " Yalanı

Son dönemde Bilal Erdoğan üzerine yapılan haberlere göz gezdirdiğimizde, karşımıza ilginç bir tablo çıkıyor. Birkaç ay önce CHP’li Haluk Koç mecliste yaptığı basın toplantısında Bilal Erdoğan’ın IŞİD militanlarıyla yemek yediğini fotoğraflarla “belgelemiş”, ancak çok geçmeden Bilal Erdoğan’ın İstanbul’un meşhur kebapçı zinciri Ciğeristan Lokantasında yemek yediği ve mekanın sahipleri Kember Kardeşler’le fotoğraf çektirdiği anlaşılmıştı. Kember Kardeşler kendileriyle yapılan röportajda IŞİD’ci olarak tanıtılmalarına gülerek yanıt vermiş, müzikle uğraştıkları için İstanbul’a ünlü olmak için geldiklerini ama en sonunda müzikten vazgeçerek kebapçı açtıklarını ve bir zamanlar hayal ettikleri şöhretin onları yıllar sonra trajikomik bir şekilde bulduğunu anlatmışlardı. Pek çok ünlü ismin müşterileri olduğunu ve fotoğraf çektirdiklerini ifade eden Kember Kardeşler, HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in de müşterileri olduğunu vurgulamışlardı. Ancak çok geçmeden yine Bilal Erdoğan ile ilgili yeni bir haber daha gündeme geldi. Fuat Avni hesabının iddiasına göre bu kez Bilal Erdoğan, İtalya’ya kaçmıştı. Erdoğan ailesinin “kaçış” planı yaptığını söyleyen Fuat Avni, Bilal Erdoğan’ın da yüklü bir parayla İtalya’ya kaçtığını ve yabancı bankalardaki hesaplarla ilgileneceğini duyurmuştu. Ardından Cumhuriyet Gazetesi de Bilal Erdoğan’ın İtalya’da çekilmiş fotoğrafını yayınlamıştı. Ancak bu haber de, Bilal Erdoğan’ın “Doktora için İtalya’dayım, sadece korkaklar kaçar, son nefesime kadar ülkemde yaşayacağım” açıklaması üzerine yalanlandı. Bilal Erdoğan’ın İtalya’da doktora yaptığı üniversitenin de onaylaması üzerine haber gündemden düştü. Dolaşıma sokulan en son haber ise, 9 Aralık 2015 tarihli Cumhuriyet Gazetesi haberi. Haberde Bilal Erdoğan’ın 15 restoranı olduğu iddia ediliyor. CHP milletvekili Barış Yarkadaş’ın iddiasına göre, Cevahir ve Zorlu Center gibi alışveriş merkezlerinde restoranları bulunan Bilal Erdoğan, şu dönemde İtalya’da kahve ithalatı üzerine görüşmeler yapıyor ve brezilyalı bir firmayla kahve çekirdeği ithalatı üzerine çalışıyor. Bilal Erdoğan hakkında çıkan bu haberle ilgili, bugün Anadolu Ajansına konuştu. Cumhuriyet Gazetesi’nin CHP Milletvekili Barış Yarkadaş’ı kaynak göstererek “5 değil 15 restoranı var" iddiasını gündeme taşıyan habere tepki gösteren Erdoğan şunları söyledi: "Bunu neden yaptıklarını, nasıl bu kadar yalan söylediklerini gerçekten anlayamıyorum. Acaba aynaya nasıl bakıyorlar. Söylediklerinin yalan olduğunu bildikleri halde acaba çocuklarının, eşlerinin, anne babalarının yüzlerine nasıl bakıyorlar. Neymiş buraya kahve çekirdeği ticaretine gelmişim, yok Brezilyalı şirketle görüşüyormuşum. Ben, İtalya’da hiçbir ticari temasta bulunmadım.” Siyasetin de gazeteciliğin de temelinde en başta ahlak olması gerektiğini vurgulayan Bilal Erdoğan, “İstediğini elde etmek için her yolu, her yöntemi meşru gören bir anlayış, ahlaki ve insani değerleri ayaklar altına alan bir anlayıştır” dedi. Ayrıca ne olursa olsun, bu haberi yapanların ve iddia edenlerin seviyesine düşmeyeceklerini, edepten taviz vermeden bu yalan fırtınasıyla mücadele edeceklerini de ifade etti. Biz de Günün Yalanları sitesi olarak, Zorlu Center’daki restoranlarında Bilal Erdoğan’ın ortakları olan Ali Bahadır Yeşil ve Mustafa Esenkal ile bu iddialar üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Ali Bey, kendinizden ve ortaklıklarınızdan söz edebilir misiniz bize? Ortağım Mustafa Bey ve abisi ile üniversite yıllarından tanışıyoruz. Ortağım, abisi ve ben ABD'de iken iş hayatına atılmıştık. AVM'lerde stand ve dükkan işletmeciliği yaptık. Yüksek lisans bitince Türkiye'ye döndük. Dönemin Cevahir AVM Genel Müdürü bizi tanıyordu ve ABD'de AVM işleri yaptığımızı biliyordu. Döndüğümüzü duyunca bizi davet etti ve ortağımın abisine iş teklif etti. Ortağımın abisi kabul etti ve profesyonel olarak pazarlama müdürlüğü yaptı. Biz ise ABD'de deneyimlediğimiz işi devam ettirmek istedik ve Türkiye'de çeşitli noktalarda standlar açtık. Daha sonra yine AVM'lerde olmak üzere işimiz restorancılığa dönüştü. Bilal Erdoğan ile ortaklığımız da bu süreçte gelişti. Devletle hiç bir zaman iş yapmadık. Son dönemlerde Bilal Erdoğan ve işletmeleriniz hakkında çıkan haberleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Genelde bu tür haberlere gülüp geçiyoruz fakat burda siyasi çıkar amaçlı atılan büyük bir iftira olduğundan halkımızın doğruyu öğrenmesi için bazı şeyleri belgeleri ile açıklama ihtiyacı hissettik. Restorancılık, beğeniye hitap eden bir iş. İşinizi iyi yaparsanız yaşarsınız, yapamazsanız sürdüremezsiniz. Yani bir restoran açıp köşeden seyredip para kazanamazsınız. Zevkli ve sevdiğimiz bir iş olmasına rağmen hem insan kaynakları eforu, hem de sürekli hizmet kalitesi standartının sürdürülmesini gerektiren ve yoğun mesai isteyen bir iş olmasından dolayı devlet imkanlarını kullanmak için yapılacak en son işlerden birisi diyebiliriz. Bunu en iyi bu işi yapanlar anlayacaklardır. Peki Cumhuriyet Gazetesi’nde CHP milletvekili Barış Yarkadaş’ın iddia ettiği gibi Bilal Erdoğan ve sizin ortaklığınızda 15 restoranınız var mı? Bizim 15 tane restoranımız yok. 5 tane restoranımız var. İddia sahibi, iddiasını ispatlamak zorundadır. İspatlayamıyorsa da haber yapmamalıdır. Türkiye'deki bazı medya organları mesnetsiz haber vermeyi maalesef çok seviyor. Yaptıkları bu haber bırakın erdemi, etik haberciliği, akıl işi bile değil. Beş değil onbeş restoranımız olsa ne olur? Devletle bir iş yapılmamış, ihaleye girilmemiş. Vakıf veya devletin hiçbir yeri kiralanmamış. Herşey açık ve ortada.Türkiye'de yüzlerce şubesi olan onlarca restoran markası var. Hepsinin babası devlet adamı mı? Bugün muhalefette bulunan hiç kimsenin restoranları olmadığını kim iddia edebilir? Cumhuriyet Gazetesi’nin haberinde sizin de restoranlarınızın bulunduğu Zorlu Center’in imar sorunlarıyla dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilgilendiği, hatta Mehmet Nazif Zorlu’nun da bunun üzerine Erdoğan’ın çocuklarına 3 dükkan verdiği iddia ediliyor.. Bu 6 senelik bir iş. Yeni de değil. Gizli kapaklı yapılan bir iş de değil. Bilakis 7'den 70'e binlerce insanı misafir ettiğimiz artan bir beğeni ile sürdürdüğümüz bir iş. Dünyanın herhangi bir yerinden İTO'nun sitesine isimlerimizi yazsanız şirket hakkındaki pek çok şeyi zaten görebiliyorsunuz. Sanki yeni birşey bulmuş ve illegal birşeymiş gibi yazmaları da Türk araştırmacı gazetecilik tarihinde nadir görülen bir başarı örneği. Aynı zamanda bize bu basit iftiraları atan siyasilere de siyasi hayatlarında onlarca seçimdir yakaladıkları başarıların devamını diliyoruz. Türkiye'de yüzlerce AVM ve onbinlerce restoran var ve bunlardan 5 tanesini kiralık olmak üzere biz işletiyoruz. Ayrıca Zorlu AVM çok iyi bir AVM olması ile birlikte gezen herkesin görebileceği gibi yemek katında hala kiralanabilir boş yerler mevcut. AVM'lerde dükkan verilmez, satılmaz. Sadece kiralanır. İddia ettikleri gibi dükkan rüşveti karşılığı bir şey söz konusu olamaz. Eğer özür dileyip, yalan haber yaptıklarını kabul edip, bir daha aile ile uğraşmayacaklarını manşetten beyan edeceklerse sözleşmeleri de AVM mülk sahiplerinin sözleşme mahremiyet sınırları içinde kendileri ile paylaşabiliriz. Bizim ayrıcalıklı bir durumumuz yok. Restoranlarınızdan bahsedebilir misiniz? Nasıl bir çalışma prensibiniz var? Mesela daha çok bilinen Zorlu'daki Gülhane Döner & İskender şubemiz 23m2’lik küçük bir alanda harika lezzetler üretiyor. Bu da tamamen tecrübe, işe odaklanma, profesyonel bir ekip çalışması ve sürekli kontrol demek. Sonuçta hergün pek çok misafir ağırlıyorsunuz ve hergün tedariğinden sunumuna kadar tüm süreçlerin minimum hata ile yürütülmesi zorunluluğu demek. Peki bu faaliyette olan restoranlarınız hangileri? Haberde söylendiği gibi Kozmetik sektörüne de girmeyi planlıyor musunuz? Doruk Izgara şirket ismi. Marka (tabela) ismi değil. Dolayısı ile Zorlu'da 3 değil 2 restoran var. Bunu anlayamayacak kadar haberciler. Zorlu Center'ın her metresini birlikte gezip bak bu restoran da Doruk Izgara değil, bu da değil mi demeliyiz? Buyursunlar Zorlu Center'da Doruk Izgara isimli restoranı bulsunlar. Ayrıca Yufka Döner diye hiçbir zaman bir restoranımız olmadı. Doğrusunu öğretelim. Nişantaşı'nın eski ve meşhur markası olan Yufka Dürüm İşleri olacaktı. Onu da kapattık zaten. Doruk Kafe bizim değil .Devrettik ve kapattık. Akbatı AVM'deki şubemiz faal değil, kapattık. Akasya AVM'deki yerimizi kapattık. Bunların hepsinin belgelerini sunuyorum size.

Gıda işine yoğunlaşmaya karar verdiğimizde en son 2 adet kozmetik standlarımızın olduğu Maye Dış Ticaret şirketini de devrettik. Bu zaten biliniyor. Kozmetik işi ile ilgilenecek olsak neden devredelim? Son olarak da bir adet standımızın olduğu Mis Hediyelik Eşya elimizdeki standı devrettiğimizden bu yana herhangi bir faaliyeti olmayan bir şirket. Son olarak ne söylemek istersiniz? Sanırım tüm bu araştırmacı gazetecilik başarıları bunların ne kadar doğru, muteber ve çağın ahlaki gereksinimlerini karşılayıcı habercilik yaptıklarını gösteriyordur. Bunlar Ciğeristan'ın sahiplerini DAEŞ terör örgütü lideri sanacak kadar akıllı siyasetçiler ve muteber gazeteciler.Her ne kadar az önce saydığımız araştırmacı gazetecilik başarıları tüm yalan haberleri için birer ispat olsa da, diğer bazı iddiaları karşısında maalesef akıl istifa ediyor. Çünkü olmayan bir şeyin ispatı bize değil, olduğunun ispatı kendilerine düşer.Yani bizden Türkiye'deki 5'i hariç diğer tüm restoranların bize ait olmadığını ispatlamamızı bekleyeceklerine bir zahmet iddia ettikleri 15 restoranı ispat etsinler ve Türk basın tarihi ve siyasi hayatından böylesi büyük kara lekeyi temizlesinler. İspatlayamıyorlarsa da özür dilesinler. Sonuç olarak Doruk Izgara olarak 6. yılımızın sonunda 5 restoranımız var. Bu bizim işimiz ve işimizi seviyoruz. İnşallah bu alanda büyümeyi hedefliyoruz.