T24’ün 15 Ekim 2015 tarihli haberinde Figen Yüksekdağ’ın Ankara patlaması ile ilgili bir takım iddialarına yer verildi. Yüksekdağ, vefat eden insanların ciğerlerinde yoğun oranda gaza rastlanmış olduğu iddiasında bulundu; oysa henüz adli tıp raporları yayınlanmadığı için bu iddiası kaynaksızdı. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı’nda üst düzey bir yetkiliden konuyla ilgili bilgi aldık. Aldığımız bilgiye göre, patlama anından sonra göstericilerden bir kısmı alana girmek isteyen polislere engel oldu. Göstericiler tarafından 8 polis aracı tahrip edildi, saldırılarda 12 polis yaralandı. Alana girmek isteyen polis, göstericileri dağıtmak için yalnızca bir tane smoke tipi gaz bombası kullandı. Bu gaz bombasının tahrip gücünün öldürücü olmadığını ve alandaki yaralıları etkilemeyecek mesafeden atıldığını, çıkacak adli tıp raporlarının bunu ispatlayacağını bildirdi. Yüksekdağ’ın bir diğer iddiası da alana ambulansların yarım saat sonra geldiği yönündeydi. Haber, bu iddianın Ankara Tabip Odası tarafından teyit edildiğini söylüyordu. Oysa patlamanın ardından açıklama yapan Bakan Müezzinoğlu, “Sağlık Bakanlığı olarak bize çağrının geldiği 10.04-10.05 itibariyle ambulanslarımız harekete geçmiştir. Saat 10.11 itibariyle olay yerinde 21 ambulansımız ekipleriyle vakalara ulaşmıştır. Barış mitingi dolayısıyla olay yerinde zaten bizim 4 ambulansımız görevliydi. O ambulanslar da ilk andan itibaren olaya müdahale etti. Olaydan 15 dakika sonra olay yerindeki ambulans sayımız 56 ekibe dönüştü. UMKE ekiplerimiz de orada görev aldılar” dedi. Aynı gün T24, bir başka haberi ile kendini yalanlıyordu. Adli Tıp Uzmanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Şebnem Korur Fincancı ile yaptıkları röportajda, “Daha önce planlanmış bir tıp toplanısı için Balgat, Ankara’daydık. Bombanın patladığı haberini aldıktan sonra, 10.10’da servis araçlarına binip olay yerine geldik. 10.30 gibi vardığımızda yaralılar alanda yoktu. Belki bir iki ambulans son yaralıları alıyordu. İnsanlar haklı olarak daha uzun sürede geldiklerini düşünüyor. O dehşet ortamında süreyi gerçek anlamda hissedebilmeleri çok mümkün değil.” diyordu.
Doğru Haber Görseli
