Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram ve meslektaşları, dünyanın önde gelen tıp dergisi The Lancet'te yayımlanan makalesinde, bir çok asılsız iddiada bulundu.
Makalede yer alan, "Türkiye, Kovid-19 üzerine bilimsel araştırmalara müdahale ediyor. Virüs, Türkiye'ye ilk olarak Suudi Arabistan üzerinden bulaştı. Vaka sayıları gizlendi. Doktorlar, PCR testini sınırlı olarak talep ediyor. Sağlık ekipmanları yetersiz. Türkiye veri paylaşmada şeffaf davranmıyor." şeklindeki iddiaları manipülasyon amaçlı olup, gerçeği yansıtmıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, aynı dergide yayımladığı makalesinde iddiaları tek tek yalanladı.
Bakan Koca, Bayram ve meslektaşları tarafından yazılan makalenin yayımlanmasının nedenini anlamanın kolay olmadığını, makalenin yalnızca iddialar içerdiğini, herhangi bir araştırma ve kanıta dayalı olmadığını bildirdi.
Fahrettin Koca: "Bayram ve meslektaşlarının kaleme aldığı makalenin ilk paragrafı, açıkça Türkiye'nin Kovid-19'a verdiği tepkiyi manipüle etmeyi amaçladıklarını ortaya koyuyor. Makalede yer alan, '....Türkiye Sağlık Bakanlığı ilk vakayı bildirdi. Genomik epidemiyolojiyi analiz eden 'Tüm İnfluenza Verilerinin Paylaşımı Küresel İnisiyatifi (GISAID)' verilerine göre, hastalık Türkiye'ye ağırlıklı olarak, martın ortalarına kadar güçlü ticari ve turistik bağları olan İran üzerinden ve binlerce Türk vatandaşının kutsal yerleri ziyaret etmek için gittiği Suudi Arabistan'dan ulaştı' ifadeleri, ne yazık ki Türkiye'de Kovid-19'un gelişimi hakkında yanlış bilgiler içermektedir. Türkiye'de 11 Mart 2020'de tespit edilen ilk vakanın seyahat geçmişi ve önerilen zaman aralığındaki bundan sonraki yeni vakalar, ilk vakanın Türkiye'ye Avrupa'dan geldiğini gösteriyor."
Bakan Koca, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yönergelerinden, vaka ve ölüm tanımlarının kullanıldığının altını çizerken, doktorların bir sınırlama olmadan istedikleri hasta için PCR testi talep edebildiğini belirtti.
Bakan Koca, "Söz konusu makalenin dördüncü paragrafında yer alan 'Pandeminin başında, bilim kurulu kurulması, tam tedavi kapsamı, Sağlık Bakanlığı tarafından araştırmanın teşvik edilmesi ve TÜBİTAK ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) gibi fonlama kurumları, yetkililer tarafından atılmış takdire şayan adımlardı. Ancak, Sağlık Bakanlığının şeffaflık eksikliği, temel verileri paylaşma konusundaki isteksizliği ve iş birliği yapmayı reddetmesi nedeniyle kısa sürede kamu sektörü, sağlık örgütleri, bilimsel örgütler arasında gerilim yükselmeye başladı. Ayrıca, sağlık çalışanları için kişisel koruyucu ekipman eksikliğine ilişkin endişeler de vardı.' şeklindeki iddiaları, üzülerek belirtmek zorundayım ki basit bir sorgulamayla çürütebilir. İnsani yardımın bir parçası olarak, ihtiyacı olan birçok ülkeye kişisel koruyucu ekipman desteğinde bulunan Türkiye'nin, kendi sağlık çalışanlarının ekipman ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz olduğu yönünde makalede yer alan iddialar, tartışmaya layık değil.
Türkiye'de tüm hasta kayıtları ve hastane verileri, Sağlık Bakanlığının hasta gizliliği ve veri güvenliği ilkelerine dayalı olarak veri tabanında tutulur. Sağlık Bakanlığı, araştırmacıların, bilimsel bilgiye dönüştürebilmeleri ve bilimsel toplulukla paylaşabilmeleri için anonim verilere ulaşabilmelerine büyük önem veriyor. Bunun yanında, Sağlık Bakanlığı, finansman dahil çeşitli teşvik modelleri aracılığıyla araştırma ve yayın çalışmalarını desteklemeyi amaçlıyor. Bu bağlamda, Sağlık Bakanlığındaki ilgili birim, elektronik bir form kullanarak planlanmış çalışmaların özetlerini talep ediyor ve topluyor.
Söz konusu makaledeki kişiler dahil, araştırmacıların, kendi kurumlarında araştırmalarını tamamlamaları için hiçbir kısıtlama yoktur. Buna karşılık, Sağlık Bakanlığının farklı merkezlerinden data ve bilgi toplayarak çalışmalara devam edilmesi için söz konusu makaleyi yazan kişilere, bu veri tabanına erişim sağlayabilmelerine izin verilmesi için ortak bağlantıya katılmaları yönünde çağrıda bulunuldu. Bayram ve meslektaşları dahil, Türkiye'de herhangi bir araştırmacının çalışmasına yönelik herhangi bir kısıtlama yoktur. Sağlık Bakanlığı, daha önce olduğu gibi bilime ve bilimsel çabalara verdiği önemi ve desteği sürdürecek." dedi.